EKONOMİDE SONBAHAR

Ziya ÖZPOLAT S.M.Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi


Yine hazan mevsimi geldi, yine yapraklar düşecek.                                                                                                                                          

Her mevsimin kendine özgü güzellikleri vardır, ama sonbahar bir başkadır. Adında bile hüzün vardır, aslında; sonbahar. Sararan yapraklar bir bir düşerken toprağa, dalından mı sıkıldı, zoraki ayrılık mı bilinmez. Hüzün ve duyguların mevsimidir, sonbahar. Ayrılık mevsimidir.

Hazan mevsimi sonbaharın gelmesiyle ekonomik açıdan çok önemli döneme girilmektedir. Gerek ekonomiyi yönetenler ve gerekse iş dünyası; daha önceki sonbaharlarda olanlardan dolayı tedirgin olmaktadırlar. Ancak, felaket tellallığı yapmak yerine, uyarı ve öneri yapmak doğru olan yöntem olacaktır.

Ekonomide sonbahar neden kritik dönemeç olmaktadır. Öncelikle kişisel harcamaların arttığı bir döneme girmekteyiz. Okulların açılması ve kışlık ihtiyaçların karşılanacak olması nedeniyle harcamalar artmakta ve aile bütçeleri sıkışmaktadır. Buna bağlı olarak artan talepler, enflasyonu da etkiler. Köylüye yapılacak tarım ürünleri alımı desteklemesi, iç ve dış borç ödemeleri sonbahar aylarında yoğunluk kazanır. Döviz fiyatlarında ve faiz oranlarında sonbahar aylarında hareketlenmeler olur.

Ekonomideki hastalıklarımızın yapısal nitelik kazanarak devam etmesi, standart teknoloji ve sınai üretime hapsolmuş, ileri teknolojiyi kullanamayan ekonomik yapımız, uluslar arası sistemin ülkemize verdiği rolü (ara eleman yetiştiren ülke) oynamaya devam etmemiz, borçlanmayla yapılan iç tüketimin artması, cari açık, sermaye hareketleri, işsizlik ve küresel ekonomideki belirsizlikler nedeniyle dış kaynak girişinin giderek azalması ve dalgalanmaların oluşturduğu olumsuz durum düşünüldüğünde, yaprak dökümünü yoğun yaşayacağımız endişesi de hüznümüzü artırmaktadır.

Ekonomideki kaygıların en önemlilerden birisi, tüketimin üretimden daha fazla yapılmasıdır. “Harcamaya dayalı büyüme” modeli bizi asla yaza çıkarmayacaktır. Tasarrufu sağlayan ve artan tasarrufu üretken alanlara yönlendiren politikalar üretmek gerekir. Kamu mali dengelerini gözetlemek, finansal istikrarı güçlendirmek, ekonomik yapısal reformlara hız vermek, verimli alanlara yatırım yapmak amacıyla, sektörel politikalar üretmek ve reformlara önem vermek neticesinde baharı yaşamamız mümkün olacaktır.

İnsanımızın ekonomik, sosyal ve kültürel hayata bilinçli, aktif ve sağlıklı bir şekilde katılmasını sağlayacak, eğitim sisteminde kişilik ve kabiliyeti geliştiren ve fırsat eşitliğini sağlayan, yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında bulunanların ekonomik ve sosyal hayata katılımlarını sağlayacak, yaşam kalitelerini artıracak ve sosyal dayanışma ve korumanın sağlanacağı politikalar üretmek, gelecekte yaşanabilecek ekonomide sonbahar korkularını azaltacaktır.

Ekonomide kışı yaşamamak dileğiyle.

Kayseri, 14.09.2014